Vergi incelemeleri, mükellefin iş hacminin vergi kapasitesiyle uyumlu olup olmadığını değerlendirmektedir. Vergi incelemelerinde çoğunlukla, küçük sermayesi olan ve yeterli altyapıya sahip olmayan şirketlerin yüksek tutarlı mal teslimatları yapmasının mümkün olmadığı kabulü üzerinden değerlendirme yapılmaktadır. Eğer uyumsuzluk tespit edilirse, belgelerin sahteliği üzerinde durulmaktadır.

Danıştay Kararları Ne Yöndedir?
Danıştay, mükelleflerin fiili durumunu belirlerken çeşitli kriterleri dikkate almaktadır. Danıştay’ın bu konuda; şirketin belgesiz alım satımının bulunduğu, işyerinin kiralık olduğu, deposunun bulunmadığı gibi hususlarda, bu şirketin düzenlediği faturaların sahte olduğu yönünde değerlendirme yaptığı kararları bulunmaktadır. Ayrıca, yüksek tutarlı faturaları olan şirketin ödenecek KDV’sinin çok düşük çıkması durumunu da bu durumu destekleyen bir unsur olarak görmektedir.
Ancak, maddi olayın durumuna göre, yukarıda belirtilen hususların bazıları olmasına rağmen, şirketin sahte belge düzenleyicisi olmadığı yönünde Danıştay tarafından verilen kararlar da bulunmaktadır.
Sonuç
Sahte fatura yargılamaları önemli ve her kişi veya şirket içi özel hukuki detaylar içermektedir. Bu konuların hukuken titizlikle ele alınması büyük önem taşımaktadır.
Sahte fatura düzenleme veya kullanma iddialarıyla karşılaşılması durumunda, vergi hukuku alanında uzman bir avukatta destek alınması son derece önemlidir. Yargı önünde haksız olarak salınan vergi ve cezaların kaldırılması mümkün olabilmektedir.