Mükelleflerin vergi süreçlerinde karşılaşabileceği önemli bir sorun, vergi idaresince yapılan tebligatlarda bilinen adreslerinde bulunmamalarıdır. Bu durum, kimi durumlarda vergi idaresince sahte fatura düzenlendiğine veya kullanıldığına karine olarak kabul edilmektedir.

Vergi İnceleme Süreçleri
Vergi müfettişlerince veya diğer inceleme elemanlarınca, düzenlenen faturaların sahte olup olmadığı araştırılırken mükelleflerin vergi dairesindeki kayıtlı adreslerine gidebilmektedir. Ayrıca uygulamada bu adreslere farklı tarihlerde yoklama memurlarınca gidilerek, işyerinin faal olup olmadığı tespiti yapılmaktadır. Eğer mükellef veya firma yetkilileri bilinen adresinde bulunamazsa, yapılan incelemede yer almamaları, iş yerinin faal olmadığına dair bir işaret olarak değerlendirilebilmektedir.
Danıştay Kararları ve Uygulamalar
Danıştay, vergi mükelleflerinin, faturaları düzenledikleri dönemde faal olup olmadıklarına dair somut bir tespit yapılmadan, yalnızca adreslerinde bulunmamalarına dayanarak belgelerin sahte olduğu yönündeki kararları hukuka aykırı bulmuştur. Bu nedenle, adres tespitlerinin yanı sıra diğer delillerin de önemi bulunmaktadır.
Sonuç
Mükelleflerin bilinen adreslerinde bulunmaması, belgelerin sahteliği konusunda karine oluşturabilir. Ancak bu husus tek başına yeterli bir tespit değildir.
Sahte fatura düzenleme veya kullanma iddialarıyla karşılaşılması durumunda, vergi hukuku alanında uzman bir avukatta destek alınması son derece önemlidir. Yargı önünde haksız olarak salınan vergi ve cezaların kaldırılması mümkün olabilmektedir.